Şanışer Fan Sitesi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


    Şanışer Fan SitesiHoşgeldiniz :
En son ziyaretiniz :
Mesaj Sayınız : 0

 
AnasayfaSohbet ve RadyoLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 OsmanLı İmparatorluğu Padişahları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mlhykc
Administrator
mlhykc


Takım : Fenerbahçe
Nerden : Tekirdağ
Mesaj Sayısı : 1077
Kayıt tarihi : 29/10/09
Nerden : Tekirdağ

OsmanLı İmparatorluğu Padişahları Empty
MesajKonu: OsmanLı İmparatorluğu Padişahları   OsmanLı İmparatorluğu Padişahları Icon_minitimeC.tesi Kas. 14, 2009 12:30 pm

Osman Gazi, Ertugrul Bey'in üç oglundan birisidir. Osman Bey diger kardeslerinden büyük degildi, fakat adeta bir idareci olarak yaratilmisti. Zira bu hususta cok büyük kaabiliyet sahibi idi. Babasi vefat ettikten sonra diger bütün beyler, ittifakla Osman Bey'i asiretin reisi olarak tanidilar.

Osman Bey, beyligin basina geçtigi zaman, 23 yasinda idi. Uzun boylu, genis gögüslü, kalin ve çatik kasli, elå gözlü ve koç burunlu idi. Iki omuzlari arasi oldukça genis, vucudunun belden yukari kismi, asagi kismina nisbetle daha uzundu. Cehresi yuvarlak ve teni bugday renginde idi.

Buyuk seyhlerden Edebali'nin evinde misafir iken, istirahat icin gösterilen odada, Kur'an-i Kerim'i görönce, sabaha kadar saygisindan yatmadigi ve geceyi uykusuz gecirdigi cok Osman Gazi (Topkapt Sarayi MUzesi) meshurdur. seyh bu durumdan cok memnun kaldigi için kendisini kizi ile evlendirmis ve hayir dualar etmistir.

Osman Bey, 1287'de Karacahisar'i fethetti. 1289'da Domaniç'te Bizanslilari yenerek Bilecik'i fethetti ve SeIçuklu Hukumdari tarafindan uc beyligine verildi. 1299'da Inegöl fethedildi. SeIçuklu Devleti yikildi ve Osman Bey mustakil beyligini ilån etti. 1300'de Yenisehir ile Köprühisar, 1302'de ise Akhisar ve Koçhisar fethedildi.

Osman Bey'e babasindan kalan arazinin genisligi 4800 km. kare idi. Kendisi vefat ettiginde ise, beyligin toprak genisligi 16.000 km. kareye ulasmistir.

Vefat etmeden önce oglu Orhan Bey'e söyle vasiyet etmistir

- Ogullarima ve butun dostlarima birinci vasiyetim sudur ki; her zaman gazaya devam ederek, Din-i Celil-i Islåm'in yilceligini yasatiniz. Cihadin kemaline ererek, sancagi serifi hep yuksekte tutunuz. Her zaman Islam'a hizmet ediniz. Zira Cenab-i Hak benim gibi zayif bir kulunu ulkeler fethetmek icin memur etti. Gaza ve cihadlarinizla Kelime-i Tevhid'i Cok uzaklara göturunuz. Hanedanimdan her kim, hak yoldan ve adaletten saparsa mahser gönunde, Rasülü Azam'in sefåatinden mahrum kalsin.

- Oglum! Dunyaya gelen hiç bir insan yoktur ki, ölüme boyun egmesin. Bana da, Hz. Allah'in emri ile simdi ölüm yaklasti. Bu devIeti sana emanet ediyorum. Seni de Mevlä'ya emanet ettim. Her isinde adaleti üstün tut.

Vefatinda 68 yasinda idi. Tarih ise, Agustos 1326'yi gösteriyordu. (Allah rahmet eylesin.)

Vefat ettiginde geriye biraktigi mal varligi sunlardi : Bir at zirhi, bir çift cizme, birkaç tane sancak, bir kiliç, bir mizrak, bir tirkes, birkaç at, üç suru koyun, tuzluk ve kasiklik.

Osman bey Vefat ettigi zaman zayif bir rivayete göre, Sögut'te babasinin yanina defnedilmis ve Bursa alinirsa oraya defnini vasiyet etmisti. Bunun için 1326'da Bursa alindiktan sonra vasiyeti yerine getirilerek cesedi Bursa'ya nakledilip, Hisar'da (Saint Eli) namina yapilmis olan Gümüslü Kunbed'e defnedilmistir. Fakat vekayiin tetkikine göre vefatinin 1326'da Bursa'nin teslim alinmasindan sonra oldugu anlasiliyor. (Osmanli Tarihi, Uzunçarsili)

Osman Bey zamaninda yasayan islam büyükleri:

Silsile-i Sadet-i Naksibendiyye'nin onuncu ve onbirinci halkalarini teskil eden, Hace, Arif Rivgiri ve Hace Mahmud Incir Fagnevi (k.s.) Hazretleri, Seyh Saadettin Cibavi, Bahaüddin Veled ve müellif pehlivan Mahmud Poyraz.

Osman Gazi'nin esleri ve çocuklari

Osman Gazi iki evlilik yapmistir. Birinci esi Türkmen beylerinden Ömer Bey'in kizi Mal Hatun'dur. Orhan Gazi bu esinden dogmustur, ikinci esi Seyh Ede Bali'nin kizi Balâ Hatun'dur. Bu iki esinden yedisi erkek, biri kiz olmak üzere sekiz çocugu olmustur. Erkek çocuklari Orhan Gazi, Alâeddin Bey, Savci Bey, Çoban Bey, Melik Bey, Hamid Bey ve Pazarli Bey, kizi ise Fatma Hatun'dur.

Bazi tarihçiler (Âsik Pasazade, Mehmed Nesrî vb.) Mal Hatun'un Ede Bali'nin kizi ol dugunu, diger bazi tarihçilerimizde Eda Bali'nin kizinin Balâ Hatun oldugunu yazarlar. Bunun fazla önemi yoktur, çünkü bu hatunlarin ikiside Türkmen boyundandir. Osman Gazi'nin Seyh Ede Bali'nin kizi ile evlenmesi olayi çok meshurdur. Bu, Ede Bali'nin çok ünlü bir seyh, bir dervis olmasin dan, Osman Bey'in bir rüyasini yorumlaya rak onun padisah olacagini müjdelemesin den ve kizini bundan sonra Osman'a verme sinden dolayidir.

Osman Gazi, dervis Seyh Ede Bali'yi *** *** ziyaret eder, sohbetinden yararlanir, ondan ögüt alirdi. Bu ziyaretlerinden birinde seyhin kizini görüp âsik olmus, evlenmek için babasindan istemis, fakat seyh "Asiret beyine lâyik degil" diye kizini vermemisti.

Osman Bey, aradan yillar geçtigi halde seyhin kizini unutamiyordu. Bu arada Bizans tekfurlariyla bir hayli vurusma oldu. Bunlardan biri olan Ermeni Derbendi vurusmasinda kardesi Sanbati'nin oglu Bay Hoca (BayKoca) sehit düstü. Osman Bey üzüntü için de geri döndü. Aksam, yatagina girdigi za man, Bay Hoca'nin ölümü için sessizce agladi ve yorgunluktan uykuya vardi. O gece bir rüya gördü. Âsik Pasazade bu rüyayi ve sonunu söyle anlatiyor:

"... Osman Gazi uyuyunca rüyasinda gördüki, bu azizin (Seyh Ede Bali'inn) koynundan bir ay dogar, bu ay gelir Osman Gazi'nin Koynuna girer. Ayin Osman Gazi'nin koynuna girdigi demde göbeginden bir agaç çikar, agacin gölgesi dünyayi tutar. Gölgesinin altinda daglar vardir. Her dagin dibinden sular çikmakta, bu sulardan kimileri içmekte, kimileri bahçe sulamakta, kimileri de çesmeler akitmakta dir..."

"... Osman Gazi uykusundan uyandi. Seyhe gidip rüyasini anlatti. Seyh (rüyayi yorumlayarak) dedi ki: Ogul, Osman! Müjde olsun ki, Hak Tafila sana ve nesline pa disahlik verdi. Ve benim kizim Mal Hatun (Balâ Hatun) senin helalin oldu...".

Hemen nikâh edip kizini Osman Bey'e verdi.

Orhan Gazi

Osmanli Devletini Osman Gazi kurmustu. Fakat onu teskilatlandiran ve büyük bir devlet haline getiren Orhan Gazi idi.

Orhan Gazi sari sakalli, uzunca boylu, mavi gözlü idi. Yumusak huylu ve merhametli, fakat yerine göre siddetli ve secaatliydi. Fakirleri sever ve ulemaya hurmet ederdi. Son derece dindar, adaletli ve tebaasina kendisini sevdirmesini cok iyi bilirdi. Bizzat halk içine girer, onlarla yemek yer ve dertlesirdi.

Hareketlerinde cok hesapli davranir ve hiç telas etmezdi. iznik'i fethettigi zaman hiristiyanlara göstermis oldugu insanca muamele, dillere destan olmustu.

Orhan Gazi'nin her yönden büyük bir insan oldugunu sadece Turkler degil, birçok yabanci tarihçiler dahi tasdik etmisierdir.

Orhan Gazi daha 15 yasinda iken harplere istirak etmis ve hayatinin büyük bir kismi harp meydanlarinda germistir. Babasindan 16.000 km. kare olarak teslim aldigi topraklari alti misline çikararak 95.000 km. kare yapmistir.

Orhan Gazi bir devlet reisi sifati ile harplerde bizzat ordularinin basinda daima bulunmustur. Orhan Gazi devletin muntazam bir idare sistemine baglanmasi lüzumunu görmüs ve teskilat isini ise, Alaeddin Pasa ile, Seyh Edebali'nin bacanagi Candarli Kara Halil pasaya havale etmisti.

Orhan Gazi zamaninda teskilati üç noktada toplayabiliriz : Para, kiyafet, ordu.

Orhan Bey'in büyük oglu Süleyman Pasa, kendisinden önce vefat etmistir. Kendi sagliginda iken baskumandanlik vazifesini ikinci oglu Murad Hüdavendigar'a devretmistir.

Osmanlilar tarafindan yaptirilan ilk cami (1333 -1334) senesinde iznik'te yapilan "Haci Özbek" Camiidir. Ve Orhan Gazi yaptirmistir.

Bursa Medresesini Orhan Bey yaptirmis ve ilk "Sultan" lakabi da O'nun zamaninda kulIanilmistir. Yine ilk Osmanli parasi da Orhan Bey zamaninda basilmistir. Müslüman Türkler Avrupa'ya ilk defa Orhan Bey zamaninda geçmislerdir. istanbul'un Anadolu yakasi tamamen Orhan Bey zamaninda Osmanli topraklarina katilmistir.

Yeni fethedilen hiristiyan topraklarinda yasayan yerli hiristiyan halkin Osmanli hayranligi, yeni fetihleri de kolaylastirmistir.

Zamaninda fethedilen yerler:
1326'da Bursa, 1329'da iznik, 1337'de Gemlik'i fethetti ve Bizanslilara karsi Palekanon (Maltepe) zaferini kazandi. 1345'de Karasi Beyligi ilhak edildi. 1354'de Ankara ve Gelibolu fethedildi.

Orhan Gazi 1360 senesinde 79 yasinda vefat etmistir. Tiürbesi ise Bursa'da Osman Gazi'nin türbesi yanindadir. Türbe dört köselidir. icinde 4 tane büyük mermer sütun vardir. Türbe bu dört sütun üzerine oturtulmustur. Kubbesi genis ve kursunla örtülmüstür. Duvarlari sade ve beyaza boyanmistir. Tavaninda onar, kandilli birer tane avize asilidir. Orta yerde Orhan Gazi'nin sandukasi bulunmaktadir. Etrafi pirinç parmakliklar ile cevrilmistir. Sandukanin kuzey yönünde Cem Sultan'in oglu Abdullah, kaii tarafinda ikinci Bayezid'in oglu Korkut, onun yaninda Orhan Gazi'nin ailesi Nilüfer Hatun ve oglu Kasim Çelebi ile Yildirim'in oglu Musa Çelebi vardir. Bu türbede yirmiiki tane mezar bulunmaktadir. Türbeyi ise Sultan Abdülaziz yaptirmistir.

Silsile-i Sadat-i Naksibendiyye'den Hace Muhammed Baba Semasi (k.s.) Hazretleri, Seyh Edebali, Haci Bektas-i Veli bu devrin büyüklerinden olup, Orhan Gazi zamaninda vefat etmislerdir.

Orhan gazi'nin esleri ve cocuklari

Orhan gazi'nin ilk esi Nilufer Hatun (Holofira) Yarhisar tekfurunun kizidir. Bu esinden Süleyman Çelebi, Murad Çelebi, Kasim Çelebi adinda üç oglu oldu. Türkmen boylarinda büyük kardese 'Pasa' (bas aga) demek gelenek oldugu için Süleyman Çelebi hep Süleyman Pasa olarak anildi, ikinci esi yine bir Bizans prensesi olan Asporça, üçüncü esi Bizans hükümdari Kantakuzenos'un kizi Teodora'dir. Teodora ile evlendigi zaman 58 yasinda, Teodora ise 18 yasinda idi. Siyasî sebep lerle yapilan son iki evlilikten de çocuklari oldu. (Asporça'dan ibrahim Çelebi adinda bir oglu, Fatma Hatun adinda bir kizi; Teodora' dan ise Halil Çelebi adinda bir oglu olmustur).

Teodora Müslüman olmamisti. Hiristiyan anadan dogan çocuklar veliaht olamazlardi. Önce Süleyman Pasa, onun ölümünden sonrada Murad Çelebi veliaht olmuslardi. Teo dora'dan olan Halil Çelebi Dil Iskelesi'nde kayik gezintisi yaparken Ceneviz korsanlari tarafindan kaçirilarak esir alindi ve 3 yil Foçada tutuldu. Sonra 100 bin altin karsiliginda serbest birakildi. Bu paranin yarisini Orhan Bey Bizans hükümdarina ödetti.

I.Murad

Sultan Murad uzun boylu, degirmi yüzlü, iri burunlu idi. Kahn ve adaleli bir vucuda sahipti. Basina mevlevi sikkesi üzerine yuvarlak testar sarili bir baslik giyerdi. Çok sade giyinir ve kirmizi zeminli beyaz eibiseden hoslanirdi. Gayet nazik, sevimli, çok halim ve selimdi. Alim ve sanatkarlara hürmet gösterir, fakirlere ve kimsesizlere büyük bir sefkatle muamele ederdi. Halk tarafindan "Gazi Hünkar" diye anilir ve bir baba olarak sevilirdi.

Terbiyesi ile annesi Nilüfer Hatun mesgul oldu. Gençligini Bursa'da medreselerde, ilim ve sanat adamlari ile geçirdi. Butun hayati sinir boylarida ve harp meydanlarinda geçmistir. Hiç durmadan Rumeli'den Anadolu'ya, Anadolu'dan Rumeli'ye seferler yapmistir. Bu kadar harp mesguliyetleri arasinda, büyük ve kiymetli binalar, sanat eserleri meydana getirmeye de vakit bulmustur. Bursa'da camiler, medreseler ve imarethaneler yaptirmistir. Edirne'yi ilk defa O, hükümet merkezi yapmistir. Ilk Edirne sarayini da kendisi bina ettirmistir.

Orhan Gazi'nin vefatinda 95.000 km. kare olan topraklann genisligini 500.000 km. kareye çikardi.

Zamaninda alinan yerler :
1362'de Edirne, 1363'de eski Zagra ve Filibe fethedildi. 1364'de Sirpsindigi zaferi kazanildi ve Haçlilar perisan edildi. 1365'de Kara biga Osmanli topraklarina katildi. 1369'da Hayrabolu, Kirklareli, Pinarhisar ve Vize alindi. 1370'de Bulgar Kralligi Osmanlilara tabi oldu. Bir müddet sonra da Çamurlu savasi kazanildi. 1371'de Çirmen zaferi elde edildi, Haçlilar bir defa daha yenildiler.
1372'de Çatalca Bizans'tan alindi. 1374'de Sirbistan Osmanliilara tabi oidu. 1375'de Nis fethedildi. 1378'de Kütahya Vilayeti Osmanli topraklarina katildi. 1382'de Sofya fethedildi.
1383'de Candarogullari Osrnanlilara tabi oldu. 1385'de Arnavutluk'un kuzeyi tamamen alindi. 1386'da Karamanlilarla harp yapildi. 1388'de Silistre, Zistovi, Nigbolu, Plevne, Lofça, Deliorman ve Dobruca Türk hakimiyeti altina alindi. 1389'da Haçlilar bir defa gaha perisan edildiler ve Islam ordusunun yigitlikleri sonunda Kosova Meydan Muharebesi kazanildi. Ne yaziik ki bu sanli zafer çok büyük bir aci ile neticelendi. Bütün gazileri derin bir matem içinde birakti. Söyle ki; Bu zafer sonunda yaralilarin büyük bir kismi düsman askerleri idi.
Yerdekiler arasinda tek tük Türk Sehidi de vardi. Sultan Murad her Sehidin önüne geldigi vakit büyük bir üzüntü ile "Inna lillahi ve inna ileyhi raciun" diyor ve sehidin derhal kaldirilarak defnedilmesini emrediyordu. Yarali bir Türk'ün yanina geldigi zaman, onu oksuyor, yarasinin aciyip acimadigini ve bir arzusu olup olmadigini soruyordu.
Böylece dolasirken biraz uzakta ölüler arasinda bir kimildama oldu. Sultan Murad o tarafa döndü. Ölüler arasindan, dev gibi uzun boylu bir Sirplinin kalktigi görüldü. Milos ismindeki bu Sirpli (Kral Lazar'in damadi) yerden kalkarak Padisaha dogru gelmeye basladi. Padisahi muhafizlari ise, Sirpli'yi derhal yakaladilar. Fakat Sirpli, padisahi mutlaka görmek istiyordu ve : "Beni birakiniz, korkmaniza lüzum yok. Ben Padisahin elini öpmeye ve hem de müslüman olmaya geldim. Aynca size bir de müjdem var. Kral Lazar yakalandi, bakiniz getiriyorlar" dedi.
Padisah onun sözlerini isitmisti. Isaret ederek birakmalarini söyledi. Muhafizlar da Kralin tutuldugu tarafa bakarlarken, yarali taklidi yapan hain Sirpli, Padisaha yaklasti, elini öpecekmis gibi egildi, bir anda ve yilairim sürati ile koltugunun altinda sakladigi hançerini çekerek, Gazi Hünkar'in mübarek gögüs ve karnina sapladi. Muhaizlar neye ugradiklarini anlayamadilar. Katil kaçmaya basladi.
Sonra muhafizlar kafiri yakalayarak parça parça ettiler.

Hünkar'in son söz!eri sunlardr : "Islamin muzafferiyeti, benim siehit olmama bagli ise, sehadet serbetini nasip buyurmasini Cenab-i Hak'tan dua ve niyaz etmistim. Duam kabul buyuruldu. Hazreti Allah'a hamd ve sena olsun ki, Islam askerinin zaferini gördükten sonra hayatim sona ermektedir. Oglum Bayezid'e biat ediniz. Sakin esirleri incitmeyiniz. Mal ve canlarina tecavüz etmeyiniz. Ben artik sizleri ve muzaffer ordumuzu Cenab-i Hakk'a emanet ediyorum. Mevla devletimizi bütün fenaliklardan korusun!" diyerek ebediyyete intikal etti.

Sultan Murad'in hançerle parçalanan barsaklan, sehit oldugu yere bir türbe yapilarak gömüldü. Cesedi ise Bursa"ya nakledilerek Çekirge'deki türbesine defnedildi.

Silsile-i Sadat-i Naksibendiyye'den Hace Seyyid Emir Kilål (k.s.) Hazretleri, Mugnullebib isimli eserin sahibi ve topun mucidi olarak bilinen Cemaleddin Abdullah Efendi, Buhari'nin Sarihi Sernseddin Kirmaniu, Birinci Murad zamamnda vefat Etmislerdir.

Ilk kazasker tayinleri, timar kanunu ve minarelerden salatu selam okuma adetleri bu devirde baslamistir.

Sultan Murad'in esleri ve çocuklari

Murad Hüdavendigâr, güzelligi ve iyi ahlâki ile meshur olan Gülçiçek Hatun'la evlenmistir. Yerine geçen oglu Yildirim Bayezid bu hatunundan dogmustur. Daha sonra Murad Han Gazi, Bulgar Krali'nin kizi Prenses Maria ve yine Bulgar prenseslerinden Konstantin'in üç kizindan biri ile evlenmistir. Son iki evlilik siyasî evliliklerdi.

Sultan Murad'in Yildirim Bayezid'den sonraki çocuklari sunlardir: Yakup Çelebi, Savci Bey, ibrahim Çelebi ve Nefise Melek Hatun. Savci Bey babasina isyan ettigi için öldürülmüstü. Yakup Çelebi ise, Yildirim Bayezîd tahta çiktigi gün, taht kavgasini önlemek için öldürüldü

Yıldırım Beyazid

Yildirim Bayezid, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli ve koc burunlu, gözleri ela, saçlan kumral, *** sakalli ve genis omuzlu idi. Girdigi savaslarda göstermis oldugu cesaretten dolayi ona (Yildirim) lakabi verilrnisti. Yildirim 14 yasina geldiginde, babasi Sirplilarla savasa giderken yerine onu vekil birakmisti.Türkleri

yenmek, Bizans'i kurtarmak ve Kudüs'ü müslümanlarin elinden almak için teskil edilen bir haçli ordusu, Tuna nehri kiyisinda bulunan (Nigbolu) kalesini kusatmisti. Yildirim Bayezid de ordusu ile Nigbolu kalesi önlerine kadar geldi. Bir gece Yildirim Bayezid, tek basina atina binerek düsman saflarini yardi. Nigbolu kalesinin duvarlari dibine yanasarak bir elini kale duvarina dayadi ve :"Bire Dogan!" diye seslendi. Bu sesi taniyan Nigbolu kalesi kumandani Dogan Bey de yukaridan : -Ne var sevketlüm!" diye sordu. Padisah : "Ordumla birlikte geldìm. Sakin kaleyi teslim etmeyesin!" emrini verdikten sonra atini sürerek gece karanliginda bir yildirim gibi karargáha döndü.

Yildirim Bayezid tahta geçtikten sonra, babasinin vefati üzerine Anadolu'da vuku bulan ayaklanmalarin tamamini kisa zamanda bastir- di. Germiyan, Aydin, Menteee ve Saruhan Bey- likleri Osmanlilara bu devirde katildi. Hâmid Beyligine bagli lsparta, Burdur, göller yöresi Osmanlilarin oldu. Yildirim 1391 'de Bizanslilar- dan Sile'yi aldi. istanbul'u yedi ay muhâsara etti, Tuna nehrini geçerek Romanya'yi Osman- lilara tâbi kildi.

1392'de Silivri ve Selânik Osmanlilara katildi. 1393'de Bulgaristan tamamen fethedildi. 1394'de Kastamonu ve çevresi alindi. Arnavutluk ve çevresi de Osmanli topraklarina katildi. 1396'da Haçli ordusu Nigbolu'da imha edildi. Binlercesi esir alindi. 1397'de Salona Piskoposu, Padisahi bizzat davet ederek halkin zulümden kurtarilmasini rica etmis, bunun üzerine Yildirim, Bizanslilardan Silivri, Mora ve Attika'yi kurtarmistir. Türklerin Yunanistan'i almalari böyle olmustur.

1397'de Karaman Beyligi tamamen OsmanIi topraklarina ilhak edildi. istanbul yeniden muhasara edildi. 1398'de Kadi Burhaneddin devletini ortadan kaldirdi. 1399'da Dulkadir fethedìldi. Dulkadir Beyligi Osmanlilara tabi oldu.

1400'de istanbul bir daha muhasara edildi. 1402'de (Rivayete göre ulemadan cevazina dair fetva alinmadan) Timur ile Ankara savasi yapildi ve Yildirim yenildi. Timur'un yaninda esir olarak kalan büyük Osmanli Hükümdari ve Fatih'in dedesi üzüntüsünden 7 ay 12 gün sonra 43 yasinda iken vefat etti. Cenazesi oglu Musa Celebi tarafindan Bursa'ya getirilerek, kendi türbesine defnedildi. (Allah rahmet eylesin.)

Yildirimin kazanmis oldugu zaferlerin en mühimlerinden birisi (25 Eylül 1396) senesinde, tek basina Müslüman Türk milletinin, bütün bir Hiristiyan Avrupa Devletlerine karsi kazanilmis ve tarihin en büyük zaferlerinden birisi olan Nigbolu zaferi idi. Bu sanli zaferin neticeleri de çok büyük olmustur.

Bu zafer, Osmanli Türk Devletinin, dogu islâm âleminde de taninmasina sebep oldu. Misir'daki Abbasi Halifesi (Birinci Mütevekkil) Yildirim Bayezid'e tebrik için gönderdigi mektubunda, Türk Padisahina: "Sultan-i iklim'i Rum" ünvani ile hitabetti.

Silsile-i Sâdât-i Naksibendiyye'den Hâce Bahaüddin sah-i Naksibend (k.s.) Hazretleri, Hâce Alâüddin Attar (k.s.) Hazretleri, Allame Saadeddin Teftazânî, serh-i Mekâsid Müellifi Kemaleddin Hocendî, Hayatü'I - Hayvan isimli eserin sahibi Kemaleddin Muhammed Demirî, Hoca Hafiz sirãzî ve Kadi Íbn-i Haldun Yildirim Bayezid devrinde vefat eden büyük zatlardir.

Yildirim Bayezid'in esleri ve çocuklari

Bayezid'in esi Germiyanoglu Süleyman Sah'in kizi Devlet Hatun'dur. Daha sonra tahta çikacak olan Çelebi Mehmed bu ana dan dogmustur, ikinci esi Sirp Krali Lazar'in kizi Prenses Olivera, üçüncü esi Bulgar Prensi Konstantin'in kizlarindan biridir. En çok Olivera'yi seviyor ve onu her gittigi yere götürüyordu. Onu içkiye ve sarhoslugun al çaltici zevkine alistiran o olmustur. Fakat daha sonra ulemânin uyari ve baskisi ile Yildirim içkiyi birakmisti.

Yildirim Bayezid'in erkek çocuklari sunlardi: Çelebi Mehmed, Ertugrul, Emir Süleyman, Mustafa, Isa, Musa, Kasim. Üç kizi vardi: Fatma Hatun, Hundî Hatun ve adi bilinmeyen bir kizi.

Sultan ÇeLebi Mehmet

Çelebi Sultan Mehmed, orta boylu, yuvarlak yuzlu, çatik kasli, beyaz tenli, kirmizi yanakli, genis gögüslü idi. Kuvvetli bir vucuda sahipti. Gayet hareketli ve cesurdu. Güres yapar ve çok kuvvetli yay kirislerini de çekerdi. Padisahligl müddetince bizzat 24 muharebede bulunmus ve kirka yakin yara almisti.

Basinda kullanmis oldugu sarik, altin islemeli kavugu ile gayet güzel görünürdü. Ìci kürklü ve yakasi dik olan bir kaftan kullanirdi.

Müslümanlara karsi göstermis oldugu adaleti, ayni zamanda hiristiyan tebaasina karsi da gösterirdi.

Celebi Sultan Mehmed, tahsilini Bursa sarayinda tamamladi. Daha sonra babasi tarafindan Amasya sancagina vali tayin edildi. Valiligi sirasinda da devlet islerini ögrendi.

Celebi Sultan Mehmed'e bir bakima Osmanli imparatorlugu'nun ikinci kurucusu gözü ile bakilabilir. Onun uzun müddet ve basari ile yapmis oldugu möcadeleyi kisaca söyle siralayabiliriz :

Evvela Anadolu'nun birligi için kardesleri ile mücadele etti. 1410 senesinde Süleyman Celebi'yi, 1413 senesinde de Musa Celebi'yi tasfiye ederek birligi sagladi. Osmanli tahtinda yalniz kalinca ilk isi etrafindaki beylikleri itaati altina almaya girismek oldu. 1414'de Karaman'a sefer yapti ve Karaman Bey'ini esir aldi. Ona "Bir daha müslümanlara zararim dokunmayacak" diye yemin ettirdikten sonra serbest birakti. Candar Beyligi'ni de hakimiyeti altina aldi. 1415'de Venediklilerle ilk deniz savasi yapildi. 1416 ve 1417 senelerinde Avrupa'ya akinlar düzenledi, büyük zaferler kazanildi. 1419'da Tuna Nehri tekrar gecildi. 1420'de Eflak Voyvodasi bir harpte öldürüldü, yerine kardesi tayin edildi. Candar Beyligi ise tamamen Osmanli topraklarma katildi. 1420'de seyh Bedreddin diye birisi bugünkü komünizmin temel sartlarina cok benzeyen fikirlerle ortaya cikt, islãmi ilimleri de cok iyi bilen bu seyh bir cok fakir fukarayi sizi zengin yapacagim vaadiyle, gayri müslimleri ise "Sizin dininiz de haktir" diyerek etrafinda topladi. Bircok yerlerde mühim tahribatlar yapti. Sonunda yanindakiler dagitilip kendisi yakalandi ve mahkeme edildi. Mahkemede sucunu itiraf ederek idam edilmesini bizzat kendisi istedi ve idam edildi.

Timur'un yanindan döndügü söylenen bir sehzade ile daha mücadele edip onu da saf disi yapti. 1421 yilinda 32 yasinda iken Edirne'de vefat etti. Nasi, Bursa'ya getirilerek Yesil Türbe'ye defnedildi. (Allah rahmet eylesin.)

Celebi Sultan Mehmed vefat edecegi sirada, Bayezid Pasa'yi yanina cagirtti ve Ona "Halef olarak yerime oglum Murad'i tayin ettim. Bana karsi göstermis oldugun itaat ve sadakati ona karsi da göster. Derhal, Murad'i buraya getirmenizi istiyorum. Zira ben artik bu dösekten kalkamam. Murad gelmeden önce emr-i hak vaki olursa Murad gelinceye kadar sakin ölümümü kimseye duyurmayin."

Sehzade Murad henüz Amasya'da iken, Celebi Sultan Mehmed 26 Mayis 1421'de vefat etti. Padisahlar arasinda ilk defa vefati gizlenen zat kendisi olmustur.

Ta'rifat sahibi Seyyid Serif Ali Cürcani, Kaamus-i Muhiyt sahibi Allame Mecdüddin Firuzâbâdi Sultan Celebi Mehmed zamaninda vefat etmis büyüklerdi.

Erkek cocuklan : Mustafa Celebi, Ìkinci Murad, Ahmed, Yusuf, Mahmud.

Kizlari : Fatma ve Selcuk Hatun.

II.Murad

Ikinci Murad, uzun boylu, beyaz tenli, dogan burunlu ve gayet gözel yüzl bir padisahtl. Çok gözel konusurdu. Kendisinin en büyük saadeti, Fatih Sultan Mehmed gibì esine ender rastlanacak ve cok kiymetli bir zatin babasi olmakti.

Sultan Murad, sükúneti ve huzurlu yasamayi arzu eden fakat icap ettigi takdirde gayet hareketli, cesur ve hicbir seyden yilmayan bir kirnse idi. Otuz senelik saltanati müddetince, memleketini cok büyük bir san ve serefle idare ederek, emri altinda bulunan herkeste, dindar, ädil ve lütufkär bir padisah nämi birakmistir.

Sultan Murad'in cocuklugu Amasya'da gecti. 18 yasinda tahta cikti. säir ve hattatti. Cok iyi bir askerdi. Muradî mahlasiyle siirler yazmistir. Pek meshur siirlerinden birisi de sudur.

Varalim bir iki gün zikredelim Mevlâyi,

Bize ismarladilar mi bu yalan dünyayi

Zamaninda Venedik donanmasiyla harbedildi. Selänik yeniden fethedildi. Düzmece Mustafa isyani oldu ve bu isyani bastirdi. 1422' de istanbul'u muhasara etti. 1423'de Mora yeniden alindi. 1428'de Germiyan Beyligi Osmanlilara katildi. Venedik ve haclilara karsi Güvercinlik zaferi kazanildi. 1430'da Selanik yeniden alindi. 1438'de Bosna'ya hakim olundu. 1439'da Belgrad muhasara edildi. 1443'de haclilara karsi izladi Derbendi zaferi kazanildi. 1444 Temmuz'unda Segadin antlasmasi yapildi, fakat haclilar sözlerinde durmadilar. ikinci Murad küçük yastaki oglunu tahta çikarinca, ümide kapilarak Osmanli topraklarina girdiler.Oglu ikinci Mehmed (Fatih) ordunun basina babasini baskumandan tayin etti. Kasim 1444'de Varna Zaferi kazanildi. Varna Zaferinden sonra ikinci Murad tekrar tahta gecti. 1445'de Mora'ya ve Arnavutluga sefer acti. 1448 senesinin Ekiminde haclilar yeniden saldirdilar. Bu defa da ikinci Kosova Zaferi kazanildi. 1451 senesinde Sultan Murad bütün esirlerini saliverdi. 47 yasinda oldugu halde Edirne Sarayinda vefat etti. Vasiyeti özerine Bursa'da Muradiye Camìi yanina defnedildi. Mezarinin özerini örtmemeyi, kenarlarina hafizlarin oturup Kur'an okuyabilmeleri icin yerler yapilmasini ve Cuma günü mezara konulmasini vasiyet etmisti. Vasiyeti öylece yerine getirildi.

Sultan Murad zamaninda memleketin bir cok verlerinde, camiler. medreseler. Saraylar ve köprüler yapilmistir. Bunlardan birisi Edirne'deki "Üc Serefeli Cami"dir Cami'in yaninda bir medrese ve fakirler ìcin bir imarethane mevcuttur. Yine Edirne'de "Muradiye Camii"ni bina ettirmistir. Bu camiin duvarlari ve mihrabi son derece güzel Cinilerle süslenmistir. Bursa'daki "Muradiye Camii"ni ve Ergene Nehri özerìndeki 170 ayakli "Uzun Köprü"yü de Sultan Murad yaptirmistir.

Silsile-i Saadat-i Naksibendiyye'den. Hace Yakub Carhi (k.s), Seyh Emir Sultan. Haci Bayram Veli, lbn-i Haceri Askalâni. Muhammediye kitabinin muellifi Yazicizade Muhammed Efendi lkinci Murad devrìnde vefat eden büyüklerdir.

Erkek cocuklari : Fatih Sultan Mehmed, Ahmed, Alaaddin, Orhar, Hasan, Ahmed(II.)

Kiz cocuklari: Sehzade ve Fatma Hatun

Fatih Sultan Mehmet ( II.Mehmet )

Osmanlı Padişahlarının yedincisi.İstanbul’un fatihi, II.Murad Han’ın oğlu. 30 Mart 1431 Pazar günü Edirne’de dünyaya geldi.Babası II.Murat, annesi Hümâ Hatun’dur. Fatih Sultan Mehmed Han Hazretleri, uzun boylu, dolgun yanaklı, kırmızı - beyaz tenli, kolları adaleli ve kuvvetli bir padişahtı. Devrinin en büyük ulemasından birisi idi. Yedi tane yabancı lisan bilirdi. Âlim, sâir ve sanatkârları toplar ve onlarla sohbetten çok hoşlanırdı. Gayet soğukkanlı ve cesurdu. Eşsiz bir kumandan ve idareci idi. Yapacağı işler hususunda, en yakınlarına bile hiçbir şey sızdırmazdı. Küçük yaşlarda tahsiline ve yetiştirilmesine çok önem verilen Şehzade Mehmet devrin en mümtaz alimlerinden ilim öğrendi.İlk hocası Molla Yegan’dı.Akşemseddin hazretleri şehzadenin her şeyi ile bizzat ilgilendi. 12 yaşına gelince devlet idaresini öğrenmesi için Manisa’ya vali olarak gönderildi. Kısa süre sonra babası tarafından tahta çıkarıldı. Bu sırada Şehzade Fatih henüz 13 yaşındaydı fakat bundan faydalanmak isteyen yeni bir haçlı ordusunun Türk topraklarına girmesi üzerine Fatih Sultan Mehmed, babasını tekrar tahta davet etti.

1451 tarihinde babası II.Murad’ın vefatı üzerine Fatih Sultan Mehmed, ikinci defa Osmanlı tahtına oturduğunda henüz 19 yaşındaydı. Fatih babası ve ecdadını zamanında zaptolunamayan Bizansı ele geçirip Peygamber Efendimizin ‘İstanbul mutlaka fetholunacaktır.

Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir’ müjdesine mahzar olmak istiyordu. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul surlarını yıkacak büyüklükteki topların planını bizzat kendisi hazırlayarak, o zamana kadar yapılan toplardan çok daha büyük toplar döktürdü. Bunlardan Şâhî adı verilen bir tanesi çok büyük idi. Bu top 600-700 kilo ağırlığındaki granit gülleleri 1200 metreye kadar fırlatabiliyor ve patladığı zaman metrelerce mesafeden duyulabiliyordu.Bu korkunç topun ilk tecrübesinin yapılacağı sırada Fatih Edirne’de haberi olmayanların dilleri tutulmasın diye, hamile kadınlar çocuklarını düşürmesinler diye, daha evvelinde bütün şehre tellallar vasıtasıyla topun atılacağı saati ilan etmiştir. Bu muazzam top Edirne’den İstanbul’a elli çift manda ile iki ayda getirilebilmiş nakil esnasında yolların ve köprülerin tamiri işinde yüzlerce insan çalıştırılmıştı.

Fatih, 1453 yılı 23 Mart’ta ordusuyla Edirne’den hareket etti. Kuşatma 6 Nisan’da başladı. 18 Nisan’da İstanbul adaları alındı. 22 Nisan gecesi Türk donanması karadan Haliç’e indirildi ve son olarak 29 Mayıs sabahı yapılan taarruzla, muhtelif devletler tarafından yirmi sekiz defa muhasara edilen İstanbul, Osmanlı topraklarına katılmış oldu.

Savaş sonunda Fatih, beyaz atına binmiş, ordusunun önünde, yanında hocaları bulunduğu halde İstanbul’a ilk defa girerken, şehir halkı heyecanla Türk ordusunu karşılamaktadır. Ak sakalı ve ağır duruşuyla Akşemseddin’i padişah sanarak ellerindeki çiçek demetlerini ona vermeye çalışan şehir halkına göz ucuyla Fatih Sultan Mehmed’i göstererek ; ‘Sultan Mehmed odur, çiçekleri ona veriniz’ demek istiyordu. Fatih de Akşemseddin‘i göstererek ;’Gidiniz gene ona veriniz.. Sultan Mehmed benim ama o benim hocamdır’ dedi.

Fatih, şehre girince doğruca Ayasofya’nın önüne gelir. Burada büyük rütbeli papazlar, keşişler ve halk padişahın atının ayaklarına ağlayarak kapanırlar. O zamanlarda bir hükümdar, bir şehri zapdettiği zaman yağma ederdi. Bizanslılar da bunu bekliyorlardı fakat büyük Türk Sultanı bu yerlerde sürünen Bizanslılara şu şahane sözleri söylemiştir: ‘Kalkınız ve müsterih olunuz. Ben Sultan Mehmed; hepinize söylüyorum ki, bu andan itibaren ne hürriyetleriniz, ne de hayatlarınız hakkında gazap-ı şahanemden korkmayınız. Kimsenin malı yağma edilmeyecektir. Kimseye zulüm yapılmayacaktır. Hiç kimse dini inanışlarından dolayı cezalandırılmayacaktır.’ Bu şahane müsamaha Rumları şaşırttı. Bu ne büyük kumandandı! Bu ne inanılmaz sözlerdi!

Fatih Sultan Mehmed, dünyanın en büyük kilisesi ve bütün Avrupa’nın ayakta kalan en eski yapısı olan Ayasofya’yı camiye çevirdi. Fatih bu mabedin kıyamete kadar cami olarak kalmasını yazılı olarak vasiyet ve vakfeylemiştir.

1127 sene kilise, 481 sene de câmi olarak kullanılan Ayasofya, 1934'de müze haline getirildi.Fatih, Enez'i, Galata ve Kefe'yi Osmanlı topraklarına dahil etti. Limni, İmroz, Semendirek, Tasoz, Bozcaada ve Boğdan'ı aldı.Belgrad’ı muhasara ettiği zaman çarpışmaya bizzat katıldı. Alnından ve dizinden ciddi şekilde yaralandı. 1458'de Mora'yı kısmen, bir sene sonra da Sırbistan'ı tamamen aldı. 1461'de Amasra'yı ve İsfendiyar Oğulları Beyliğini Osmanlı topraklarına dahil etti. Trabzon Rum İmparatorluğunu ortadan kaldırdı. 1462'de Romariya, Yayçe ve Midilli'yi aldı. 1463 senesinde Papa'nın büyük gayretleri ile toplanan ve savaşa katılan herkesin altı aylık günahının affolunacağı ilân edilen 20 devletin katıldığı bir haçlı ittifakı ile 16 sene savaştı. 1463'de Bosna'yı fethetti ve Hersek'i de tabiiyeti altına aldı . 1466'da Konya ve Karaman’ı aldı. Arnavutluğu tamamen Osmanlı topraklarına kattı. 1470'de Agriboz'u aldı.Uzun Hasan'ı Otlukbeli savaşında kesinlikle yendi. Zafer şükranesi olarak kırkbin esiri salıvererek, hürriyetlerine kavuşturdu. 1476'da Boğdan'ı Osmanlı topraklarına kattı. Otuz sene içinde tam yirmibeş seferi bizzat kendisi idare etti. 900.000 bin kilometrekare olan topraklarını 2.214.000 kilometrekareye çıkardı.Fatih Sultan Mehmed, Venedikliler tarafından tertiplenen tam ondört suikastten kurtuldu. Son suikastten ise kurtulamadı. Venedikliler, bu büyük hükümdarı, aslen bir yahudi olan Maestro Jacopo isimli bir doktor vasıtasıyla zehirleterek öldürmeye muvaffak oldular. Tarihçi Babinger'e göre bu suikastçi doktor, Yakup Pasa unvanı ile sarayın doktorları arasında bulunuyordu. 1481 Mayıs’ının üçüncü günü yine bir sefere çıkmışken, Gebze'de ordugâhında Perşembe günü vefat etti. Papa, Büyük Hakan’ın ölümünde tam üç gün üç gece bütün kiliselerin çanlarını çaldırtarak sevinç ayinleri yaptırdı. Fatih 49 sene bir ay beş gün yaşadı. İki imparatorluk, dört krallık ve onbir prenslik yıkan büyük hükümdarın cenaze namazı Fatih Camiinde Şeyh Muslihiddin Mustafa Vefa Efendi Hazretleri kıldırdı. Türbesi Fatih Camii yanındadır. (Allah rahmet eylesin.)

Fatih, Müslüman Türk Milletine yapmış olduğu büyük hizmetlerle, dünyanın en büyük hükümdarlarından birisi olduğunu ispat etmiştir. İstanbul gibi, cihanın bir incisi olan, bu muhteşem beldeyi Türk Milletine kazandırmıştır. Yapmış olduğu çalışmalar ile, memleketinde büyük çapta bir imar hareketini gerçekleştirmiştir. Bugünün üniversitesi olan (Fatih Külliyesi)ni 1470 senesinde tamamlamış, İstanbul'u fethettiği zaman 8 tane kiliseyi camiye çevirmiş, etrafındaki papaz odalarını da medrese yapmıştır. Ayrıca bir çok Anadolu kasabasında da medreseler yaptırmıştır.Hz. Eyyüb EI - Ensâri'nin (r.a.) kabri Fatih zamanında keşfedilmiştir.


Erkek çocukları : Mustafa, İkinci Bayezid, Cem, Korkud.
Kızı : Gevherhan Sultan

Sultan II. Bayezıd

Ikinci Bayezid, uzun boylu, genis gögüslü ve kuvvetli bir vücuda sahipti. Yüzü yuvarlak ve gözleri elâ idi. Cesur ve atilgandi. Ayni zamanda Cok halim, selim ve dinine bagli bir padisahti. Babasi Fatih Sultan Mehmed Han ilme karsi büyük bir sevgi besledigi için, oglu Bayezid'e her seyden evvel kuvvetli bir tahsil vermeyi düsünmüstü. O devrin en meshur âlimlerinde ders okutturmus, bütün Islâmi ilimleri en iyi sekilde ögretmisti. Ikinci Bayezid, dinine çok bagli oldugu için kendisine (Bayezid Veli) denildi. Bayezid Veli, sâirleri saraya toplar onlarla sohbet ederdi. Kendisi bir divan meydana getirecek kadar siir yazmistir. Cok merhametli idi. Fakirlere *** *** sadaka dagitirdi. ikinci Bayezid, Cok imarci bir padisahti. Ìstanbul'da birbirinden güzel bircok mimâri eser ve kütüphaneler yaptirmistir.

Bayezid Veli cok âlim bir zat idi. Arapca ve Fàrscayi gayet iyi bilirdi. Ìslâmi ilimlerin yani sira matematik ve felsefe tahsili de yapmistir. Cagatay lehçesi ve Uygur alfabesini de ëgrenmisti. Hattat ve bestekãrdi. Avni mahlasiyla siirler yazardi. Ulemã ve sanatkârlar için ayrica bir para fonu ayirmisti.

Bayezid Veli padisah olduktan sonra, kardesi Cern Sultan ile 14 sene mücadele etti. Kilye ve Akkerman'i fethetti. 1484 - 1485'de Misir Memlükleri ile harbe girdi. Devrinde Belgrad üçüncü defa kusatildi ve tarihte ender görülen Abdina Zaferi elde edildi. Denizden ispanya'ya sefer acildi. Endülüs Müslüman Devletinin yardimina gönderilen bu donanma kiyi sehirlerine baskinlar düzenledi. Karsisina cikacak bir devlet olmadi. Osmanli Devleti tarihinde, akincilarin Avrupa'nin iclerine kadar akinlar düzenledigi devir bu devirdir. Venedik'i dahi bu akincilar istila edip, ta Varsova'ya kadar gittiler. 1483'de tarihin sayili deniz savaslarindan olan Sapienza Deniz Zaferi kazanildi. 1500'de inabahti fethedildi. Koron, Modon ve Navarin kaleleri alindi.

Anadolu'da basgösteren Sahkulu isyani bastirildi. Ogullarinin en kudretlisi olarak kabul ettigi sehzade Selim'in israrli hareketleri karsisinda tahtindan ferâgat etti. Dimetoka Sarayinda oturmak istedi ve bu maksatla yola cikti. Cok rahatsizdi. Dimetoka'ya varamadan Havsa kasabasinin Abalar köyünde vefat etti. Cenazesi kendi yaptirdigi Bayezid Camii türbesine defnedildi. 62 yasinda idi. Vefati duyulunca, en çok harp yaptigi Misir'da bile cenaze namazi kilindi. Tahta ciktiginda 2.214.000 km. kare olan Osmanli topraklarini 2.375.000 km. kareye Cikardi.

Veziri Azamlari (Basbakanlari) : Koca Davut Pasa. Hadim Ali Pasa, Hersekzade Ahmed Pasa, ikinci ibrahim Pasa, Ìshak Pasa ve bir yanginda ölen Mesih Pasa.

Seyhülislâmlari : Molla Gürani, Molla Abdülkerim ve Zembilli Ali Efendi.

Kaptan-i Deryalari : Kücük Davud Pasa, Hersekzade Ahmed Pasa, Ìskender Bey, Haci Mesih Pasa, Güvegi Sinan Pasa ve Karanisanci Vezir Davud Pasa.

Silsile-i Saâdât-i Naksibendiyye'den Hâce Ubeydullah Ahrar (k.s.) Mimar ibrahim Tennuri Kayseri, Seyh Abdullah ilâhi, Mevlânâ Abdurrahman Câmi, Seyh Ebu'I - Vefa, Kesteli, Seyh Seyyid Ahmed Neccâri, Seyh Niyazi, (Haci Halife) ve Abdullah Esref izniki ikinci Bayezid devrinde vefat etmis büyüklerdir.

Erkek Cocuklan : Mahmud, Ahmed, Sehin Sah, Yavuz Sultan Selim, Mehmed, Korkud, Abdullah, Alihsah.

Kiz cocuklari : Aynisah, Gevher, Muluk Sultan, Hatice Sultan, Selcuk ve Huma Hatun.

Kanuni Sultan Süleyman

Kanuni Sultan Süleyman, Trabzon'da dünyaya geldi. O sirada babasi orada vali idi. Babasi O'nu küçük yastan itibaren çok titiz bir sekilde yetistirmeye basladi ve emsali görülmeyen bir terbiye ve tahsil ile yetistirildi. 26 yasinda padisah oldu. Çok ciddi ve vakurdu. Teenni ile hareket ederdi. Yapacagi isler hakkinda hiç acele etmez, gayet genis düsünür ve verdigi emirden geri dönmezdi. Is basina getirecegi adamlarin kabiliyet derecelerine göre vazife verirdi. Kanüni'nin yüzü yuvarlak, gözleri elâ, kaslari arasi biraz açik, dogan burunlu, uzun boylu ve seyrek sakalli idi. Azim ve irade sahibiydi. Devri Türk hakimiyetinin kemale ulastigi bir devir olmustur.Kendisine Kanüni denmesi, yeni kanunlar icad etmesinden degil, mevcut kanunlari yazdirtip çok siki bir sekilde tatbik etmesinden dolayidir. Zamaninda Ingiltere Krali . Vlll. Henri,Istanbul'a bir heyet gönderip, adalet mekanizmasinin nasil isledigini tetkik ettirerek kendi memleketine örnek almistir.Avrupâ tarihçilerinin Muhtesem Süleyman dedikleri büyük hükümdar, büyük dedesi Fatih gibi sayisiz seferlere bizzat kendisi istirak etmistir.

Zamaninda cereyan eden mühim hadiselerden bazilari sunlardir :1522 senesinde Rodos'u aldi. Fransa KraIinin yardim istegini kabul ederek Alman Imparatoruna bir mektup yazdi ve Alman Imparatoru, Birinci François'i serbest birakti.1526'da Mohaç Muharebesi ile Macaristann ortadan kaldirdi. Budapeste'yi fethetti.1529'da Viyana'yi kusatti. 1532'de Avusturya seferine çikti. 1533'te Almanya ile anlasma imzalandi. 1537'de Otranto fethedildi. Ancak, Venedik Savasi sebebiyle daha sonra ordu Otranto'dan çekildi. 1543'de Estergon, Istoini ve Belgrad'i fethetti.Barbaros kardesler Akdeniz'de yenmedik donanma birakmadilar ve Kuzey Afrika'yi alarak Osmanli topraklarina bagladilar. Kirim Hanlari, Moskova'ya kadar ilerlediler.Hint Okyanusu'na donanma gönderilerek oradaki müslümanlara yardimlarda bulunuldu.Sudan ve Habesistan'da fetihler yapildi.1548'de Tebriz dördüncü defa alindi.Osmanlilarin en büyüklerinden birisi olan Muhtesem Padisah 7 Eylül 1566 günü savas meydaninda iken ahiret âlemine irtihal etti. Oanda Zigetvar kusatmasini idare ediyordu. Vefatinda 71 yasini 4 ay 10 gün geçiyordu. 46 sene padisahlik yapti. Büyük bir devlet adami ve ünlü bir sairdi. Meshur siirlerinden birisi sudur:

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi.

Olmaya devlet cihanda, bir nefes sihhat gibi.

Saltanat dedikleri bir cihân kavgasidir.

Olmaya baht ü saadet dünyada vahdet gibi.

Babasindan 6.557.000 km. kare olarak devraldigi Imparatorlugun topraklarini, 14.893.000 km. kareye çikarmisti.Cenaze namazini Seyhülislâm Ebussuud Efendi ve Nakibü'I - Esraf Taskentli Muhterem Efendi kildirmistir. Süleymaniye Camii avlusundaki türbesinde gömülüdür. (Allah rahmet eylesin.)

Silsile-i Saadâd'tan Hâce Muhammed Zâhid Bedahsi (k.s.) Hazretleri, Seyh Sünbül Sinan, Ibrahim Gülseni, Seyh Hamidullah'in oglu Hattat Mustafa'Dede, Kara Davud, Beyzavi'ye hasiye yazan Seyhzade, Humayünnâme sahibi Alâaddin, Mülteka sahibi Ibrahim Halebi, Sahidi Ibrahim Dede, Ahteri sahibi Mustafa Efendi,Lügat sahibi Nimetullah Efendi, Seyh Merkez Efendi, Kirklardan Hizir Efendi ve Isbah müellifi Ibni Neciym, Kanüni devrinde yasamis ve yine o devirde vefat etmis büyüklerdir.

Erkek çocuklari : Ikinci Selim, Bayezid, Abdullah, Murad, Mehmed, Mahmud, Cihangir, Mustafa.

Kiz çocuklari : Mihrimah Sultan, Raziye Sultan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://saniserfan.forummum.com
 
OsmanLı İmparatorluğu Padişahları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» OsmanLı İmparatorluğu Padişahları 4
» OsmanLı İmparatorluğu Padişahları 2
» OsmanLı İmparatorluğu Padişahları 3
» OsmanLı İmparatorluğu Padişahları resımleri
» Osmanlı Saraylarında Kadın

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Şanışer Fan Sitesi :: Genel Kültür :: Tarih :: Osmanlı Tarihi-
Buraya geçin: